25 Ocak 2017 Çarşamba

Beni Affet: "Nice elbiseler gördüm içinde insan yok..."

"Osman'ın ölümü paçangadan olsun!" Nusret Şenay'ın izlediğim son bölümde beni ekran karşısında güldüren ilk repliği...


Uzun zamandır yazmaya ara vermiştim ama Beni Affet ekibi yeniden yazma hevesini içime aşılayacak kadar güzel toparladı bence diziyi. Eh bana da yazmak düştü yine...

Bir süre yazılara ara vermiştim. Çünkü izleyiciyi nasıl yeniden kendisine bağlayacağını ben de merak ediyordum. Zira pek çok fan, Kemal'in ölümünden sonra Bahar ve Onur aşkını zor kabullenirken, diğer bir yanda da Cüneyt ve Feride'nin başına gelenler sonrası diziye bonus gibi düşen bir Yaman vardı! Eh, bunca yeniliğe adapte olmak, biraz zaman alacaktı elbette...


Sizi bilmem ama, ben Yaman'la ilk karşılaştığım sahnede "Bu ne?!" tepkisini vermiş olsam da, Yaman ve Feride cephesinde sahneye konan gelişmelere şimdilerde çok gülümsüyorum. Çünkü bu cephede filizlenecek bir Feride-Yaman aşkından daha çok, yola gelen bir adam kokusu alıyorum. Bam bam! İşte size kadının gizli gücü...


Bence Feride karakterine yansıtılan bu imaj geçtiğimiz sezonlardaki kurban rolündeki Feride'yi ezdi geçti, hatta çok daha renkli ve iyi bile oldu... Türk toplumunda bugün her kadının içinde saklı kalan gücü ve amazon ruhu ekrana taşıyorlar. Şeyma Korkmaz'sa bu elbiseyi üzerine cuk diye oturtmuş bence!

Bir kaç bölüm evvel Cüneyt'in kurbanı Feride'nin beyaz karlar üzerine damlayan gözyaşlarını hepimiz hatırlıyoruzdur. Bu efsane kadın, bir damla yapay gözyaşı kullanmadan bu sahnelerin soğuğunu ve buzunu kalbinin gücüyle ısıtmış resmen! Helal olsun...

Yaman... Ah o burnu dik, havası kendinden uzun Yaman... Diziye yeni eklenen oyuncular arasında bence en güçlü olanlardan. Alışması zaman alsa da, zaman içinde senaryonun devamlılığı açısından bizi farklı sürprizlerin beklediğine inanıyorum.


"Ya benim kokum güzel!"
"Değil! Kadın mısın baharatlı bisküvi mi belli değil!"

Feride'nin baharatı Yaman'ın kalbini yakar, direncinin kalıbını kırarken, Cüneyt ve Feride cephesine bunun nasıl yansıyacağını da sanıyorum bekleyip göreceğiz. Bu arada Yaman'ın babası rolünde karşımıza çıkan oyuncuya resmen hayran oldum... Maviş gözleriyle Nazire'yi büyülediği ve aşkın yaş tanımadığını gösterdiği kadar var yani... İyiliğin sihirli gücü şimdi Feride'nin ellerinde Yaman'ın ailesine dokunacak gibi görünüyor...

Diğer bir yandan, Ceren Yalazoğlu Karakoç'un canlandırdığı Kader karakteri ile Ceylan arasında geçen gerilimler, beni bile ekranın karşısında sinirden deliye döndürebiliyor. Çıkıp Ceylan'ın üzerinde tepinesim geliyor... Ama hakkını vermek lazım, Ceren Yalazoğlu o kadar hakkını veriyor ki Kader'in "kaderinin", onurlu bir kadının kaderi karşısındaki onurlu gücünü ve gururlu ruhunu alkışlanacak düzeyde taşıyor ekrana. Ah Mahir! Zavallı Mahir... Önder Atakanlı sanıyorum şu ana kadar dizide oynadığı rolün en tepki çeken döneminden geçiyordur. Ama bir dakika... Bu böyle kalmayacak elbette... Ceylan'ın kaderinde bakalım Kader daha neler yaratacak, hep birlikte göreceğiz...



Fan yorumlarına baktığımda, bu kadar hızlı bir değişimden memnun olunmayan tepkilere de denk geliyorum. Ama aslında bir de şu açıdan bakmak lazım... Dizi sektörünün içinden geçtiği en zor dönemler muhtemelen şimdilerde yaşanıyor... Senaristler, her gün neredeyse 60 dakikadan daha uzun süren bölümlere, renkli, heyecanlı, tekdüze olmayan ve insanı ekranda tutacak sahnelere hayat vermek zorundalar. Eh, insan beyni bu... Kelimelere hayat veren her insan, bunu yaratım gücünü yaşamın içinde harmanladığı duygularıyla yapıyor. Bu nedenle her sahne, her ekip için farklı senaristler var ve her biri kendi olay örgüsünü canlı tutmak zorunda. Oyuncuların kader yolları ise, yaptıkları seçimlerle her yeni gün yeniden şekillenirken, diziyi vermek istediği ana mesajdan koparmadan, yeni oyuncularla yürütmek emek, sağlam bir kalem gücü ve yürek gerektiriyor.

Ben ekibi tebrik ediyorum, diziden ayrılan oyunculardan sonra bence toplayabilecekleri en güzel biçimde toparladılar.

Her karakter başka bir mesaj, her sahne başka bir hikaye anlatıyor. Ama hepsi insanın özünde birleşiyor, hepsi insanı anlatıyor. Aşkı, aşka rağmen ihaneti, dürüstlüğü, sadakati, saflığı, iyiliği, hayatın getirdiği ve insanı içine düşürdüğü her şeye rağmen esas olanın insanın içinden gelen ruh gücü olduğunu anlatıyor... Tıpkı Şeyma'nın, yani Feride'nin Yaman'a dediği gibi:

"Nice insanlar gördüm üzerlerinde elbise yok. Nice elbiseler gördüm içinde insan yok."

Keyifli seyirler...